Zeytinyağı seçerken damak zevkinize en uygun lezzeti bulmak için pek çok unsura dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü zeytinyağının kokusu, sıkım yöntemleri, zeytinlerin hasat zamanı gibi pek çok faktör, aslında bize zeytinyağının tadı ve kalitesi ile ilgili tüyo veren ipuçları. Bu ipuçlarını takip ederek lezzetli ve kaliteli zeytinyağını bulmak mümkün. Peki, zeytinyağının lezzet ve kalite ipuçları arasında renk önemli bir detay mı?
Zeytinyağı araştırması yaparken altın sarısı ya da koyu yeşil gibi farklı renklerde zeytinyağı ile karşılaşabilirsiniz. Bu denli renk farklılığı olunca da “Farklı renklerdeki zeytinyağı çeşitlerinden hangisi daha lezzetli ve kaliteli?” diye düşünmek tabii ki kaçınılmaz.
O zaman “Zeytinyağının rengi nasıl olmalıdır?” konusunu aydınlatmanın zamanı geldi. Böylece zeytinyağının rengini etkileyen faktörleri inceleyerek rengin zeytinyağı için bir kalite göstergesi olup olmadığını keşfedebiliriz.
Zeytinyağının Rengini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
Doğanın mucizesi zeytin ağacının meyvesinden üretilen zeytinyağı, farklı hasat zamanlarında toplanan zeytinlerden ve farklı sıkım yöntemleri ile üretilebilir. Örneğin daha olgunlaşmamış ve rengi yeşil olan zeytinlerin sıkımı ile erken hasat, olgunlaşıp rengi siyaha dönen zeytinlerin sıkımından ise geç hasat zeytinyağı üretmek mümkün.
Ancak ne sıkım yöntemi ne de hasat zamanı, zeytinyağının rengini belirleyici bir faktördür. “Peki, zeytinyağının rengini ne belirler?” diyorsanız zeytinyağının rengini etkileyen temel faktörlerin zeytin ağacının yetiştiği bölge, zeytinin türü ve toprağın cinsi gibi tamamen zeytin ağacının bulunduğu yetiştirme şartları olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle farklı bölgelerdeki ağaç, zeytin, toprak cinsi ve hatta hava şartlarına bağlı olarak zeytinyağının rengi, açık sarıdan koyu yeşile kadar farklı renklerde olabilir.
Zeytinyağının Rengi Bir Kalite Standardı mıdır?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi zeytinyağı renklerinin farklı olması, bölgesel koşullardan kaynaklı. Buna göre Ayvalık’ta üretilen bir zeytinyağı ile Manisa’da üretilen bir zeytinyağının arasında renk farkı olması oldukça doğal. Ancak bu farklılık, zeytinyağının kalitesini etkileyen bir durum değil. Zeytinyağının kalitesini anlamak için tadını ve kokusunu incelemek oldukça önemli.
Hatta farklı bölgelerdeki zeytinyağların kalitesinin değerlendirildiği uluslararası yarışmalarda da bu konuya hassasiyetle yaklaşıldığını belirtelim. Yarışmaya katılan zeytinyağların duyusal test aşamasında zeytinyağının renginden dolayı bir önyargı oluşmaması için zeytinyağları, koyu renkli bardaklara konulur. Böylece renk dikkate alınmadan zeytinyağının kalitesini belirleyen asıl unsur olan pozitif duyusal özellikler objektif bir şekilde değerlendirilir.
Zeytinyağı tadımı yaparken dikkat edilen diğer unsurları da keşfetmek isterseniz “Zeytinyağı Tadımı İçin Altın Standartlar” yazımızı okuyabilirsiniz.
Zeytinyağı Nasıl Seçilir?
“Zeytinyağının rengi, kalite ve lezzet için bir gösterge değilse zeytinyağı seçiminde neye dikkat etmeliyim?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak damak zevkinize uygun ve yemeklerinize lezzet katacak doğru zeytinyağını bulmak için dikkat etmeniz gereken pek çok unsur var. Şimdi, tüm bu unsurları daha detaylı şekilde inceleyelim.
Hasat Zamanı
Öncelikle zeytinyağı seçimi yaparken hasat zamanına dikkat etmeniz oldukça önemli. Çünkü bu zeytinyağının tat profilini etkileyen bir durum.
Erken hasat zeytinyağı, henüz olgunlaşmamış zeytinlerden üretildiği için zeytin meyvesinin acı aromasını bu tür zeytinyağlarında daha yoğun bir şekilde hissetmek mümkün. Geç hasat zeytinyağları ise olgun zeytinlerden üretilir ve erken hasat zeytinyağına göre daha yumuşak tada sahip olur.
Erken hasat zeytinyağı hakkında daha detaylı bilgi almak ve olgun hasat zeytinyağı ile arasındaki tüm farkları öğrenmek için “Doğanın Saf Hediyesi: Erken Hasat Zeytinyağı Nedir?” yazımızı okuyabilirsiniz.
Natürel ve Riviera Zeytinyağı Ayrımı
Seçimde dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta da natürel ve riviera ayrımını bilmekten geçiyor. Zeytinyağı türleri arasında sıkça karşılaştığımız bu iki kavram, aslında zeytinyağı üretimindeki ve buna bağlı olarak zeytinyağının kalitesindeki temel farka işaret ediyor.
Natürel zeytinyağı, zeytinin doğal niteliklerinde değişiklik olmayacak şekilde doğal yöntemler ile üretilir. Bunun için de natürel zeytinyağı, zeytinin tüm duyusal özelliklerini ve zengin besin içeriğini taşır.
Ancak natürel zeytinyağının aksine riviera zeytinyağı, aslında karışım bir zeytinyağıdır. Çünkü riviera zeytinyağı, rafine zeytinyağı ve doğrudan tüketime uygun olan natürel zeytinyağlarının birleşiminden oluşturulur. Yani riviera zeytinyağı, içerisinde kimyasal işlemle inceltilen rafine zeytinyağını barındırır. Bu demek oluyor ki zeytinin aroması, kokusu ve yüksek besin değeri kaybolmamış bir zeytinyağı arıyorsanız seçiminizi natürel zeytinyağından yana kullabilirsiniz.
Bu iki zeytinyağı çeşidi hakkında detaylı bilgi almak ve tüm farklarını keşfetmek için “Riviera Zeytinyağı ile Natürel Sızma Zeytinyağı Arasındaki Fark Nedir?” yazımızı okuyabilirsiniz.
Sıkım Yöntemleri
Zeytinyağı sıkımında soğuk sıkım ve sıcak sıkım olmak üzere iki farklı yöntemle karşılaşabilirsiniz. “Peki, bu yöntemler zeytinyağının kalitesini nasıl etkileyebilir?” diyorsanız hemen açıklayalım.
Zeytinyağı elde etmek için öncelikle toplanan zeytinlerden zeytin hamuru elde edilmesi gerekir. Sonrasında zeytin hamuru yoğrularak yağ ayrıştırılır. İşte, bu aşamada zeytin hamuru yoğrulurken makinelerin dışına su verilerek hamur ısıtılır. Suyun sıcaklığı 27 derecenin altında ise sıkım yöntemi soğuk sıkım, 27 ile 50 derece arasında ise sıcak sıkımdır. Daha fazla yağ elde etmek sıcak sıkım kullanılsa da sıcaklık arttıkça zeytinin zengin içeriğini oluşturan polifenol değeri düşer. Çünkü polifenoller, uçucu ve suda çözünür bir yapıya sahiptir. Bu nedenle sıcak sıkım esnasında uygulanan ısıl işlem, zeytinin ve buna bağlı olarak zeytinyağının polifenol oranını düşürür.
Soğuk sıkımda yüksek sıcaklık uygulanmadığı için zeytinin yüksek polifenol değeri korunur. Yani soğuk sıkım zeytinyağları, zeytinyağının şifası diyebileceğimiz polifenol değeri bakımından daha zengindir. Kısacası sofralarınıza hem lezzet hem de şifa katmak istiyorsanız soğuk sıkım zeytinyağlarını tercih etmenizde fayda var.
Şişeleme
Zeytinyağının doğallığını ve lezzetini kaybetmemesi için şişeleme de oldukça önemli. Çünkü zeytinyağı, ısıdan ve gün ışığından etkilenen hassas bir yapıya sahip. Ayrıca şifa dolu içeriğini kaybetmemesi için şişede kullanılan materyale dikkat etmek şart.
Plastik ambalajlarda sağlığa zararlı bir madde olan BPA bulunur. Bu zararlı madde nedeniyle zeytinyağını plastik bir şişeye koymak, zeytinyağının faydalı içeriğini de maalesef yok etmek demek. Bu nedenle zeytinyağı seçimi yaparken cam şişe ayrıntısına dikkat etmenizde fayda var.
Ancak her cam şişe, zeytinyağının lezzetini bozmadan saklamak için uygun değil. Çünkü şeffaf cam şişelerde zeytinyağının gün ışığına maruz kalması ve buna bağlı olarak hem polifenol değerinin düşmesi hem de lezzetinin etkilenmesi kaçınılmaz. Koyu renkli cam şişelerde muhafaza edilen zeytinyağlarını tercih ederek bu durumun önüne geçebilirsiniz.
Tüm bu unsurlara dikkat ederek hem damak zevkinize uygun hem de doğal zeytinyağını seçebilirsiniz. “Peki, tüm bu unsurları tek bir zeytinyağında nasıl bulacağım?” diyorsanız hasattan üretime kadar doğru yöntemlerle elde edilen ve doğallığı sofralarınıza taşıyan Gaia Oliva zeytinyağları her zaman yanınızda.
Gaia Oliva zeytinyağlarını tercih ederek en doğal hali ile damağınızda eşsiz bir iz bırakan zeytinyağı tadını deneyimleyebilirsiniz.