Zeytin Ağaçlarıyla İklim Değişikliğine Karşı Mücadele: Karbon Ayak İzini Azaltmak

Zeytin Ağaçlarıyla İklim Değişikliğine Karşı Mücadele: Karbon Ayak İzini Azaltmak

Zeytin ağaçları, lezzet ve şifa dolu meyveleri ile yüzyıllardır hayatımızın vazgeçilmezi. Ama efsanelere konu olan ölmez ağaç zeytin ağacının hayatımıza kattıkları, sadece bununla sınırlı değil. Çünkü dünyanın geleceği için en büyük sorunlardan biri olan iklim değişikliği için mücadele etmenin yolu zeytin ağaçlarının şifalı yapısında gizli. Çünkü zeytin ağacı, karbon ayak izini azaltmak için adeta doğal bir çözüm.

O halde gelin, tüm detayları ile karbon ayak izi kavramını ve zeytin ağacının karbon emisyonunu azaltmadaki önemli rolünü birlikte inceleyelim.
 





 

Karbon Ayak İzi Nedir?

Zeytin ağacının, günümüz yaşam koşullarında giderek artan karbon emisyonuna nasıl çözüm sunduğuna geçmeden karbon ayak izi kavramını incelemekte fayda var. Çünkü sadece kurumların değil, bireysel olarak da herkesin günlük yaşantısındaki tercihleri havadaki karbon artmasına sebep olan bir sorun. Bu nedenle karbon ayak izini azaltmanın ve dünyanın en büyük sorunu olan iklim değişimine karşı önlem almak hepimizin sorumluluğunda.

Tüketim alışkanlıklarımızdan ulaşım seçeneklerimize, üretim yöntemlerinden kullanılan enerjiye kadar hem bireylerin hem de kurumların tercihleri, aslında çevreyi etkileyen bir yapıya sahip. Çünkü enerji tüketimi, üretim sırasında tercih edilen yöntemler, fosil yakıtların kullanımı, sera gazlarının ortaya çıkmasına sebep olur. Karbon ayak izi de aslında bir kişinin veya kurumun yaptığı aktiviteler neticesinde atmosfere saldığı sera gazı miktarını ifade eder. Yani çevreye ne kadar zarar verdiğimizi bilmenin yolu karbon ayak izi hesaplamasından geçer.

Karbon ayak izini azaltmak için adım atmadığımız müddetçe karbondioksit, ozon ve metan gibi birçok sera gazının atmosfere daha çok yayılmasına sebep oluruz. Atmosfere yayılan bu zararlı gazlar dünyanın üzerinde görünmez bir örtü bırakarak bir sera etkisi yaratır. Peki, sonra ne olur? Artan sera gazı etkisi, günümüzün en büyük sorunlarından biri olan küresel ısınmaya yol açar ve küresel ısınma da beraberinde iklim değişikliğini getirir.

Kısacası atmosfere yayılan karbon salınımını azaltmak en başta kişi başına düşen karbon salınımını ifade eden karbon ayak izini azaltmak ile başlar. Unutmayın ki gündelik hayatınızda yapacağınız minik değişiklikler uzun vadede büyük oranda olumlu sonuçlar getirebilir. İşte bu nedenle karbon ayak izini azaltarak dünyaya verilen zararı durdurmak mümkün.
 

Karbon Ayak İzi Nasıl Hesaplanır?

Tabii ki karbon ayak izini azaltmak için öncelikle herkesin karbon salınımına yaptığı katkıyı hesaplaması şart. “Karbon ayak izi nasıl hesaplanır?” sorusunun cevabını ise bireysel ve kurumsal olarak iki ayrı çerçeveden değerlendirmek gerekli.

Bir kişinin karbon salınımını ölçmenin yolu bireysel karbon ayak izi hesaplaması ile mümkün. Bireysel karbon ayak izi hesaplaması için de kişinin yıl içinde elektrik, doğalgaz, kömür gibi enerjilerin, özel aracı varsa bu aracın kullanım oranına ve karbon salınımına dolaylı etkisi için tüketim alışkanlıklarına bakmak gerekli. Böylece ortalama enerji, yakıt tüketimine ve tüketim alışkanlıklarına göre yaptığı karbon salınımı bulunabilir.

Kurumsal bazda karbon ayak izi hesaplarken ise kurumların yaptığı karbon salınımı, Kapsam 1, Kapsam 2 ve Kapsam 3 olmak üzere üç aşamada değerlendirilir. Bu üç aşamayı ise şu şekilde açıklamak mümkün:
Kapsam 1 (Doğrudan emisyonlar): Bir işletmenin doğrudan kontrolü altındaki kaynaklardan dolayı oluşan karbon salınımı bu kapsama girer. Örneğin bir şirkete ait araçların yakıt tüketimi, karbon ayak izi hesaplamasında Kapsam 1 çerçevesinde değerlendirilir.
Kapsam 2 (Dolaylı enerji ilişkili emisyonlar): Bir kurumun enerji tüketiminden kaynaklanan emisyonlardır. Örneğin, bir kuruluşun elektrik tüketiminden kaynaklanan emisyonlar bu kapsamda değerlendirilir.
Kapsam 3 (Dolaylı diğer emisyonlar): Kurumun faaliyetleri nedeniyle ancak doğrudan kontrolü altında olmayan kaynaklardan doğan emisyonlar, Kapsam 3 olarak adlandırılır. Bu kapsam ise geniş bir yelpazede olup tedarik zincirinde ortaya çıkan sera gazları, iş seyahatlerinde tercih edilen ulaşım araçlarına göre yakıt tüketimi gibi farklı unsurları içerir.

Hem bireysel hem de kurumsal açıdan dikkat edilecek tüm bu unsurlara göre karbon ayak izi hesaplanabilir. Ancak unutmayın ki karbon ayak izi hesaplaması sadece bir araç. Önemi olan ise hesaplama sonucu ortaya çıkan sonucu minimum seviyede tutmak. Bu nedenle herkesin karbon ayak izini azaltmak için harekete geçmesi şart.
 





 

Karbon Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılmalı?

Karbon ayak izinin azaltmanın temeli ise sürdürülebilirlik bilinci ile hareket etmekten geçiyor. Enerji tüketimini azaltmak, yenilenebilir enerjiye geçmek, ulaşım seçeneklerinde çevre dostu seçenekleri değerlendirmek ise yapabileceklerimizden sadece bazıları. Atmosfere yayılan karbon salınımını kontrol altında tutmanın en etkili yöntemlerinden biri ise tabii ki yeşil alanları korumak ve ağaçlandırma yapmak. Çünkü biliyoruz ki ağaçlar, dünyanın oksijen depoları olarak havadaki karbondioksiti tutup karbon emisyonunun daha çok artmasını engellemek için önemli bir role sahip.

Peki, zeytin ağaçlarının bu konuda daha güçlü bir etkiye sahip olduğunu biliyor musunuz? Uluslararası Zeytin Konseyi’nin (IOC) yaptığı araştırmalara göre zeytin ağacının iklim değişikliği için güçlü bir çözüm olduğunu söylemek mümkün. 2023 yılında gerçekleştirilen IOC konferansında da belirtildiği gibi dünya çapında 10,5 milyon hektarlık zeytinlikler, atmosfere yayılan 47 milyon ton karbondioksiti temizleme potansiyeline sahip. Kısacası zeytin ağaçları, şifa ve lezzet dolu meyvesi ile sadece sofralarımızın vazgeçilmezi değil, atmosferdeki karbon salınımı azaltma konusundaki güçlü etkisi sayesinde iklim değişikliğine önlem almak için de etkili bir çözüm.

Tabii ki zeytin ağaçları, havadaki karbondioksiti absorbe etme konusunda doğal bir yetenek olsa da zeytin ve zeytinyağı üretiminde tercih edilen yöntemler de karbon ayak izini azaltmak için oldukça önemli. Çünkü yapılan bir diğer araştırmaya göre doğal yöntemler kullanılarak üretim yapılan zeytinliklerin seri üretim için yoğun tarım yöntemleri kullananlara göre daha çok karbondioksit emdiği belirtiliyor. Yani atmosferdeki sera gazı etkisini azaltmak için sadece daha çok zeytin ağacı dikmek değil, zeytin ağaçlarından üretim yaparken kullanılan yöntemlere de dikkat etmemiz şart. Zeytin ağacının atmosferdeki karbonu emme konusundaki doğal yeteneğini ancak sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla destekleyerek geliştirebiliriz.



Biz de Gaia Oliva olarak zeytinyağı üretiminde sürdürülebilir tarım yöntemleri kullanıyor ve zeytin ağacının karbon ayak izini azaltmak için önemli işlevini kaybetmemesi için özenle çalışıyoruz. Doğanın sunduğu bir mucize olan zeytin ağaçlarına özenle bakarak zeytin meyvelerini ağaçlara hiçbir zarar vermeden titizlikle topluyoruz. Çünkü biliyoruz ki doğanın bize sunduğu bu zenginliği çevre için yararlı bir şekilde işlemek ve geleceğe aktarmak için sorumluluğumuz büyük. Bu sorumluluğun bilinci ile üretim yaparak zeytinyağının en doğal halini Gaia Oliva zeytinyağı çeşitlerimizle sofralarınıza taşıyoruz.
 

Etiketler: #sürdürülebilirlik, #üretim, #iyitarım, #çevre
Şubat 28, 2024
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR