Eve geldiğinizde sizi karşılayan köpeğinizin veya kucağınıza gelip uyuyan kedinizin yeri, biliyoruz ki her zaman bir başka. Çünkü evcil hayvanlar da tıpkı çocuklarımız gibi. Bu canların sağlıklı bir şekilde ömürlerini geçirmesini sağlamak ise bizim elimizde. Evcil hayvanların sağlığı için de insanlarda da olduğu gibi beslenme alışkanlıkları oldukça önemli.
Lezzetli ve keyifli sofralarımızın eşlikçisi zeytinyağı, özellikle salata ve meze gibi soğuk tabakların vazgeçilmezi. Ancak konu sıcak yemeklere ve hatta kızartmalara geldiğinde zeytinyağı genellikle tercih edilen ilk seçenek olmuyor. Bunun nedeni ise uzun yıllardır devam eden ve halk arasında fazlasıyla yayılmış “Zeytinyağı ile kızartma yapılmaz.” söylemi. Peki, gerçekten zeytinyağı ile kızartma yapılmaz mı?
Bebeklik ve çocukluk dönemi, beslenme düzeninin oluşması ve bunun yetişkinlik döneminde devam etmesi için oldukça önemli. Çünkü bu gelişim çağında enerji ve besin ögelerine olan gereksinimin karşılanamaması, beslenme yetersizliğine ve dengesizliğine bağlı olarak çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca yetişkinlik döneminde bir kişinin dengeli beslenme alışkanlığına sahip olmasının yolu da çocukluk dönemindeki beslenme düzeninden geçer.
Zeytinyağının serbest asitlik oranı veya tadındaki meyvemsilik gibi unsurlar aslında zeytinyağının özellikleri hakkında pek çok tüyo verir. Peki, bu özellikler nasıl öğrenilir? Tabii ki zeytinyağı analiz süreci sayesinde.
Zeytin ağacının meyvesi olan zeytin, belirli işlemlerden geçerek sofralarımızın vazgeçilmezi olan bir lezzete dönüşüyor. Çünkü zeytin meyvesi, aslında oldukça acı bir tada sahip. Bu acı tattan afiyetle tüketebileceğiniz sofralık zeytine dönüşmesi için de zeytinin çeşitli işlemlerden geçmesi gerekli. Bu işlemler dizisine de genel olarak zeytin işleme tekniği demek mümkün. Ancak işleme aşamasında kullanılan bu yöntemler, aslında damak tadınıza uygun ve kaliteli zeytin seçmek için önemli bir detay.
Zeytin, asırlardır lezzeti ve zengin içeriği ile sofraların ayrılmaz bir parçası. Zeytinin üretimi ve işlenmesinin tarihinin de M.Ö. 3000’lere dayandığı biliniyor. Yani sofralarımızdan eksik etmediğimiz zeytin ve zeytinyağı, geçmişten günümüze kadar gelen şifa dolu bir lezzet.
Geçmişi uzun yıllara dayanan zeytin ağaçları sadece bir ağaç türü değil, aynı zamanda birbirinden değerli bilgileri de içinde biriktiren hazineler. Bu hazinenin içerisinde ise şifalı yapısından dayanıklılığına, tarihinden anlamlarına kadar keşfedilmeyi bekleyen hepsi birbirinden ilginç bilgiler mevcut. O halde gelin, zeytin ağacı hakkında ilginç bilgileri birlikte keşfedip bu ağacın paha biçilemez değerini daha iyi anlayalım.
Doğanın mucizesi zeytin meyvesinden üretilen zeytinyağı, sofralarımızın vazgeçilmezi. Kahvaltılarda, salatalarda, yemeklerde, kısacası günün her öğününde zeytinyağı ile sofralara eşsiz bir sunum ve lezzetli bir dokunuş yapmak mümkün.
Zeytinyağı seçerken damak zevkinize en uygun lezzeti bulmak için pek çok unsura dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü zeytinyağının kokusu, sıkım yöntemleri, zeytinlerin hasat zamanı gibi pek çok faktör, aslında bize zeytinyağının tadı ve kalitesi ile ilgili tüyo veren ipuçları. Bu ipuçlarını takip ederek lezzetli ve kaliteli zeytinyağını bulmak mümkün. Peki, zeytinyağının lezzet ve kalite ipuçları arasında renk önemli bir detay mı?
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.